6.BÖLÜM
Mekan/LokantaPatron: Öykü naptın sen.
Öykü: Beyffendi su istedi bende onu verdim.
Arda: Ne vermesi ya başımdan aşağı döktü suyu nasıl çalışanlarınız var sizin ya.
Patron: dileriz beyfendi bi yanlış anlaşılma oldu galiba..
(Patron öyküyle konuşur işten ayrılması gerektiğini söyler.)
Patron: Merak etme ben sana yeni bir iş bulurum. Seni ortada bırakacak değilim
Öykü: Gerek yok abi ben bulurum bir iş. Bana acımanıza gerek yok
(Öykü çıkar gider. Arda'da gider arkasından.)
Arda: (Kolundan tutar) Senin derdin ne benimle ne uğraşıyosun benimle?
Öykü: Ne derdim olacak seninle ya. Sen de diğer zengin zübbeleri gibisin bi hava bi hava senin yüzünden işimdende oldum bi uzak dur benden. Alt tarafı bi teşekkür edelim dedik yapmadığın kalmadı. (der ve gider.)
(Arda bakakalır.)
(Öykü evine gider.Sinirinden hem ağlıyor hem titriyordur. Evine varır.)
Mekan/Öykü'nün evi(Kapı çalar. ev sahibi gelir. Öykü kapıyı açar.)
Öykü: Hoşgeldin Mehmet amca.
Mehmet: Hiç hoş gelmedim kızım 2 ay oldu kira ortada yok artık çıkmanı istemek zorundayım.
Öykü: Tamam Mehmet amca. Ben en kısa zamanda çıkarım.
Mehmet: Kusura bakma kızım benimde yapacak birşeyim yok.
(Öykü içeri geçer. Kendi kendine;)
Öykü: (Ağlıordur) Of ya geldimi hep üst üste gelir napacağım ben şimdi nereden bulacağım yeni bir ev...
Ertesi gün. Sabah Saatleri(Öykü iş yerinden alacağını almış. Mehmet amcaya vermiştir kendine yeni bir ev bakıyordur.)
Mekan/ Ceylan+Leyla+Umut'un evinin oraları(Ceylan ile Leyla'nın oturğu evin üs katındaki kiralık ilanını görür ve hemen arar. Ev umut gilindir.Hacer hanım onu eve çağırır konuşurlar anlaşırlar. Öykü eşyalarını toplama için eve gider…)
Mekan / Ceylan ve Leylanın eviLeyla: Ceylannn hadi kahvaltıya..
(Ceylan aşağı iner sofraya oturur.)
Leyla: Oo Ceylan hanım ne hayır kahvaltıya indiniz?
Ceylan: Artık böyle abla… kendimi bu kadar üzmeyeceğim… onları bulabilirsek tabi çok güzel olur ama bulamazsak yapacak birşey yok. Böyleyim artık eski 8 yaşından önceki Ceylan olacağım
Leyla: İyi hadi bakalım öyle olsun… Akıllı kardeşim benim…
(O sırada kapı çalar. Leyla kapıya bakar gelen Osmandır.)
Leyla: Hoşgeldin canım. Gel kahvaltı yapıyoruz bizde…
Osman: Siz mi? Ceylandamı kahvaltıya geldi odasında yemiyormu..
(Ceylan içerden;)
Ceylan: Yok enişte artık böyle… Eski Ceylan geri dönüyor…
(Gülerler… Kahvaltı yaparlar… Öyle oturup sohbet ediyorlardır…)
Leyla: eee Ceylan ne yapalım buğün benim gece nöbetim var 3’De o yüzden gündüz izinliyim zor oldu ama kopardım izni ee napıyoruz…
Osman: Hadi kızlar siz iyi eğlenceler ben eve gideyim biraz dinleneyim… Yine nöbete kalıyorum gece…
Leyla: Sen zaten nöbetten gelmedinmi?
Osman: Bizim Dr. Kaan varya onun gece işi varmış onun yerine ben kalacağım.
Leyla: Hm. Tamam canım sen dinlen.
Osman: Haydi görüşürüz.
Ceylan&Leyla: Görüşürüzzz...
(Osman gider.)
Leyla: Eee biz napıyoruz?
Ceylan: Biraz dolaşalım mı? alışverişte yaparız.
Leyla: Tamam. Hadi.
(Hazırlanıp çıkarlar. O sırada umut’da evden çıkıyordur.)
Umut: Merhaba. Nasılsınız?
Ceylan: İyiyiz sağolun… Bu benim ablam Leyla. Buda Hacer teyzemizin asker oğlu Umut
(el sıkışırlar.)
Umut: Memnun oldum
Leyla: Bende.. İyide siz nerden tanışıyorsunuz?
Ceylan: Hiç sorma abla asker beyimiz beni dozer gibi eziyordu nerdeyse..
Leyla: Nasıl?
Umut: Çarpıştıkda (mahcup bi şekilde)
Leyla: Hmm. Neyse hacer teyz nasıl bir şikayeti varmı?
Umut: Yok çok şükür sayenizde çok iyi çok sağolun annemle ilgilendiniz için…
Leyla: Ne demek olurmu görevim bu benim hem ben ne yaptımki… Allah’ın sayesinde düzeldi o, O istemese ben birşey yapamazdımki..
Umut: (Gülümser.)
Leyla: Neyse sonra görüşürüz.
Umut: Görüşürüz… Hı bu akşam ben yola çıkıyorum iznim bitiyor. Allah’ın izniyle 15 gün sonar burdayım. Annem size emanet.
Leyla: Merak etme sen. Şimdiden iyi yolculuklar.. Görüşürüz.
Umut: Hoşçakalın..
(Giderler… Umut biraz dolaşıp eve döner. Leyla ile ceylan alışveriş yaparlar.)
Mekan\Arda’nın EviArda kahvaltısını alel acele yapıp çıkmaktadır.Arbasına biner ve hızlı bir şekilde şirkete gitmeye çalışır
Trafik tıkalıdır.
Mekan\Yolun KenarıÖykü’nün eşyasını taşıyan kamyondan yola saksı,koltuk düşmüş trafik durma noktasına gelmiştir.
Öykü: Hay Allah ya naptın abi sen ya...Koltuk paramparça olmuş ya...Daha taksiti bitmemişti.
Adam: Kusura bakmayın efendim sanırım düzgün koyamamışlar.
Öykü: Off abi ya...
O sırada bir araçtaki adam arabasından seslenir:Ne biçim insanlarsınız siz ya şu hale bak...
(Öykü bunu duyar ve bir hışımla adamın yanına gider)
Öykü:Ne diyon abi sen idare etsen ölürmüsün?
Adam:Ne idaresi be şu duruma bak...
Öykü: Ben senin...der ve o sırada Öyküyü tutmaya çalışırlar.
(Arda arabasının içinden olan biteni görmektedir ki kızın Öykü olduğunu anlar.Öykü adamla baya bir münakaşa içine girmiştir.Arda arabasından iner.O sırada adam tam Öyküye vuracakken Arda arkadan gelir adamın elini tutar ve yumruk atar.)
Öykü: (şaşırmış bir şekilde) Sizzz...
Arda: Anladık senden kurtuluşun olmadığını.Hadi hadi ne duruyorsunuz şunları yerden toplayalım.
(O sırada adam yerden kalkar ve ardanın gözüne yumruk atar.Diğer araçlardaki adamlar Arda ve adamı sakinleştirmeye çalışır.)
Öykü: İyi misin?
Arda: Sence?
Öykü: (Üzgün bir şekilde) off çok kötü şişti...
Arda: Hadi daha ne duruyorsunuz Allah aşkına ya toplayalım şurayı...
Arda toplamaya yardım eder.Kamyon şöförü arabaya biner.Öyküde tam binecekken...
Arda:Sen benimle geliyorsun.
Öykü:Ne ?der
Arda Öykü’nün kolundan tuttuğu gibi arabasına bindirir.
Öykü:Napıyorsun sen ya?
Arda:Sen o kamyonda olduğun sürece o eşyaların başına çok iş gelir.O yüzden benimle gideceksin.Yolu tarif et.
Öykü:Her fırsatta bunu nasıl başarıyorsun?
Arda:Neyi?
Öykü:Bana laf sokmaları.
Arda:Biraz güler ve...Peki sen nasıl başarıyorsun?
Öykü:Neyi
Arda:Başına bu kadar bela almayı.
Öykü sinirlenir ama birazda hoşuna gitmiştir.Arda’nın ona karşılık vermemlerine...
Mekan\Leyla’ların mahallesiKamyon önde Arda ile Öykü arkada arabayı yanaştırırlar.
Arda:Eee nereye taşıyoruz.
Öykü:Ne...taşıycakmısın?
Arda:Evettt.der mutlu bir halde.
Öykü şaşkındır.Ardayı tanıyamamaktadır.O eski gıcık zübbe adam gitmiş yerine yardım sever iyi niyetli bir adam gelmiştir.
Yavaş yavaş eşayaları taşıyorlardır.
O sırada Lelal ile Ceylan ellerinde poşetlerle alışverişten gelirler.
Ceylan:Abla birisi mi taşınıyor?
Leyla:Öyle görünüyor tatlım.
Ceylan:İnşAllah iyi birileridir.
Leyla:İnşAllah canım inşAllah...
Leyla ile Ceylan merdivanlardan çıkmaktadırlar.Tam evlerinin kapısına yöneldikleri an Öykü elindeki içi tabak dolu koliyi düşürür.Leyla Öyküyü görünce şaşırır.
Leyla:Aaa inanmıyorum siz...İyimisiniz?
Öykü:Şey tabaklarım gitti sanırım...
Arda yukardan koşarak iner...
Arda:Nolduu...
Leyla yine şaşkın bir şekilde :İnanmıyorum siz...?
Ceylan:Noluyor abla kim bunlar.
Leyla:Bu beyfendi seni dışarda baygın bulup getiren adam.
Ceylan:Sizmiydiniz...Çok teşekkür ederim.İnanmıyorum ya şu tevafuka bakın.
Arda:Estafurullah insanlık görevim...(der ve Öyküye bakarak...) İyimisin sen?
Öykü:Şey ben iyiyim de sanırım akşama yemek yiyemeyeceğim...
Leyla:Ya üstüme vazife değil ama beyfendi...Gözünüze ne oldu acaba?İstiyorsanız bi bakayım.Şişmiş baya...
Arda:Öyküye bakarak talihsizlik işte...Oldu birşeyler.Sağolun gerek yok.
Arda kırık tabakları felan toplar ve yukarı tekrar çıkar.Leyla Öyküye dönerek...
Leyla:Canım tanışalım...Ben Leyla buda kardeşim Ceylan.
Öykü:Memnun oldum.Bende Öykü...Komşu oluyoruz sanırım.
Leyla:Ah evet.Senin gibi tatlı bir kızın komşumuz olması ne güzel...
Öykü:Teşekkür ederim der.Tam gidecekken Leyla...
Leyla:Şey Öykü...Beyfendinin gözüne buz koysanız iyi olur.Ben sana bi buz torbası vereyim canım bekle...
Leyla buz torbası elinde gelir ve Öyküye kısık bir sesle Beyfendi biraz inatcı gibi sen zorla bu buzu koydurt.Öykü ve Leyla güşürler.
Öykü merdivanları çıkarken ayağı takılır biraz sendeler.
Leyla ve Ceylan kapıyı kapatır ve Ceylan ablasına dönerek...
Ceylan:Abla bu kız abartmanı başımıza yıkar ben sana söyleyeyim.
Leyla:Şiitttt..Deme komşumuz hakkında öyle şeyler.Yıkar mı acaba? (Güşürler...)
Ceylan:Abla o adam kızın kocası mı?
Leyla:Bilmiyorum tatlımm...Neyse geç oldu hadi yemeğimizi yapalım.
Mekan\Öykü!nün evi...Arda:Ohhh şükürler olsun bitti.
Öykü:Mahçup bir şekilde...Teşekkür ederim.Hakkınız nasıl öderim.
Arda:Bir bardak su getirerek...Ama bu sefer kafamdan dökmezsen sevirinirim.
Öykü:Mahçupdur.Şey o gün...(Arda sözünü keser ve...suyumu alabilirmiyim der.)
Öykü:Peki ...
Suyu getirir ardaya verir.Arda suyu içer.
Öykü:Neden bana yardım ettiniz?
Arda:Bu suyu içebilmek için.
Öykü:Nasıl?
Arda:Şaka şaka...Neyse yok mu yemek...Misafire böyle mi bakıyorsunuz siz?
Öykü:Haa şey ben yemeği çoktan hazırladım...da ondan önce gözünüz çok fena doktor hanım bana buz verdi onu koysak gözüne en azından şişliğini alır.
Arda:Siz duymadınız beni galiba ben açım.
Öykü:Peki...Hemen hazırlıyorum.
Öykü yemeği hazırlar.Tabaklar kırıldığı için tencerede yemek zorundalardır.
Arda:Bu ne böyle.
Öykü:Tabaklar kırıldığı için mecbur tencereden yiyeceğiz.
Arda:Hee peki madem...
İkisi girişirler tencerelere....Karınlarını doyurmuşlardır.Arda masadan kalkar ve içeri geçer.Öyküde bulaşıkları yıkamaya koyulmuştur.Arda koltukta sızmıştır.Kolay değildir onun için.Kendini hiç bu kadar yormamıştır.Öykü içeri girer ve Arda’nın uyuya kaldığını görür.
Öykü:Kısık bir sesle tam sırası der ve buz torbasını alır.Ardaya yaklaşır ve gözüne buz torbasını koyar.Arda irkilir ve Öykünün bileğinden tutarak
Arda:Adın ne?
Öykü:Şaşkı ve korkak bir halde...Ne? der...
Arda:Benim adım Arda
Öykü:Anlamıştır...Birazda düşüncelidir.Bu ana kadar hep tartışdığı bu adamın neden adını sormamıştır...Beyninde bir sürü sorular uçuşmiştur.Adım Öykü der...
Arda:Öykü...güzel isim Öykü...
Öykü:Şey...ben gözüne buz koyacaktm.
dilerim.
Arda:Tamam.Anlaşılan gözüm feci bir durumda.
Öykü:Şey evet...der ve buzu ardanın gözüne koyar.İkiside birbirlerini yüzüne bakma zorundalardır...Birbirlerinden gözlerini kaçırmaya çalışır.Tam göz göze gelecekleri an kapı çalar.
Öykü kalkar ve kapıyı açar.Kapya gelen Leyladır.
Leyla:Merhaba canım.
Öykü:Merhaba.
Leyla:Sizi yemeğe davet edecektim.Tabaklarınız kırılmıştı ya.Hem yemek yapmaya vakitte bulamamışsınızdır.
Öykü:Biz yemeğimizi yedik.Teşekkürler.
Leyla:Olsun çay içeriz.Sohbet ederiz.
Öykü:Bi saniye ben bi sorayım.
Leyla:Peki.
Öykü içeri girer ve ardaya...
Öykü:Doktor hanım çaya çağrıyor.
Arda:Git o zaman...
Öykü:Sen...
Arda:Saat baya geç oldu ben gideyim.Zaman nasıl geçti anlamamışım.
Öykü:He...Peki.Tekrar tekrar teşe...
Arda:Lütfen artık teşekkür etme.
Öykü:Peki der.
İkisi kapıda bekleyen Leyl’nın yanına giderler.Merdivanalrı beraber inerler.Leyla’nın kapısan gelmişlerdir.
Arda:Evet kızlar...size iyi sohbetler.
Leyla:Aaa siz gidiyormusunuz?
Arda:Evet.
Leyla:Peki o zaman görüşürz.
Arda ve Öykü birbirlerine bakarlar...
Arda:Görüşürüz.Öykü...
Öykü:Görüşürüz.
Der ve ayrılırlar....
Arda arabasına biner , radyoyu açar...Radyo’da Murat Çelik’ten TUTSAK KAHRAMAN şarkısı çalmaktadır...
Fonda bu şarkı...Görüntüler...Öykü ve Arda’nın karşılaştığı sahnelerle dolu bir klip hayal dünyamızda...
Şarkı Sözü...
Murat Çelik – Tutsak Kahraman
Nerden başlasam nasıl anlatsam
Belki de sözlerim boşluğunu kanatır
Bugün yeni bir gün açtım perdemi
Alnımda pencerenin buz gibi soğukluğu
Kırdığım aynalarda kan rengi sorular..
Ben gecelerin saçında seni ördüm
Birikmiş yalnızlığımdan sana öyküler sundum
Seç al birini nasılsa bir yazan var
Hepimiz bir başkasının öyküsünde tutsak
Kalbinin savaşında ben yanlış kahraman..
Yaşam bize sunulan tek kişilik bir oyun
Yarın kapı altından bırakılan mektup
Seç al birini bak yerimize düşünüyorlar
Hepimiz bir başkasının yalanına ortak
İnancın savaşında biz tutsak kahraman..
6. BÖLÜM SONU